Her reklamda dolaylı ve dolaysız mesajlar vardır. Dolaysız mesaj, başlığın ve görüntünün söyledikleridir. Fakat dolaylı olarak, reklamın tasarımı, ürünün kalitesi, sınıfı, durumu, müşterinizin kişiliği hakkında birçok mesaj gönderir. Dolaysız mesajlar duruma göre ayarlanabilirken, dolaylı mesajlarda bir uzman eline ihtiyaç vardır.
Sanat yönetmeninin, logonun büyüklüğüne ilişkin kararı, dolaylı mesajları dikkatle değerlendirerek verdiğini müşterinizin bilmesi gerekmektedir. Büyük logoyla reklam, kullanılmış araba satıcısına döner. Logonun boyutunu biraz daha büyüttükçe ceketinin klapaları daha da genişler; biraz daha büyüttükçe ceketinin ekose kumaşı daha kaba bir hal alır.
Times Square üzerinde 20 kat yüksekliğinda 30 metre karelik dev bir Prudential logosu vardı. Satış mesajı olmayan, başlığı olmayan, metrelerce yükseklikte mavi bir logo. Bir kişi başını kaldırıp baktığında alacağı bilgi ne olacak? 50 metre büyüklüğünde olsa daha mı ikna edici olurdu? Peki 100 metrekare olsaydı ne fark ederdi? Bu büyük logoların bulunduğu yerlerde satışlar artar mı?
Logosu küçük olan veya hiç bulunmayan reklamlar genellikle en güçlü olanlardır. Müşteriler her ne kadar büyük logolar isteseler de büyük bir logo “ben bir reklamım, sayfayı çevirin” der. Onu etkisiz hale getirecek logosu olmayan, merak uyandırıcı bir mesaj, dergide daha dikkat çekici olacaktır. Şimdiye kadar gördüğüm en etkili reklamlardan bazıları logo katkısı olmadan yürümüşlerdir.
Tüketiciler şirket logosu değil, fayda satın alırlar. Eğer bir reklam başarılı bir şekilde faydayı sunabiliyorsa, logonun büyüklüğü sadece tasarım kalitesi açısından önemlidir; bu da sanat yönetmeninin, iyi eğitilmiş gözlerine yani sezgilerine bırakılması gereken bir konudur.
Satan Reklamı Yaratmak
Luke Sullivan