Egolojik Denge

Çok sıkıntılı bir yılı geride bırakmıştı Fenerbahçe… Suçlamalar, iddialar, yargılamalar…En önemlisi de başkansız bir yılı çok büyük bir vukuat olmadan, lig ikincisi olarak bitirmişler, 26 yıldır hasret kaldıkları Türkiye kupasını da müzelerine götürme başarısını elde etmişlerdi.Bu başarının arkasında -takımına her koşulda sahip çıkan taraftarın dışında- 3 büyük faktör vardı. Aziz Yıldırım, Aykut Kocaman ve Alex… Kabul edelim ya da etmeyelim bu üçlüden biri o zor dönemlerde tökezleseydi Fenerbahçe geçen yılı bambaşka bir durumda bitirebilirdi…

Ne olduysa herşey birden değişiverdi…

Yanlışlar başladı,

Aykut’un sezon başında “o mu büyük, ben mi” egosuyla Alex’siz kadro planları yapması yanlıştı,

Alex’in doğru veya yanlış; hocasının kararına saygı duymaması, sosyal medyada polemik konusu yapması, Aykut’un heykel açılışına katılarak attığı adıma rağmen gerginliği sürdürmesi yanlıştı,

Aziz Yıldırım’ın “öpüşün de barışın” tarzında ikiliye ayar verip, sözde arabuluculuk yapması futbolcuyu hocasının ayarına çekmesi yanlıştı.

Doğal olarak, sular durulmadı, yalancıktan barışmalar, heykel açılışına katılmalar, göz boyamak için oyuna Alex’li başlamalar gerginliğin üstünü kapatamadı.

Olması gerekenler, olmaması gereken bir uslüp ile nihayet buldu maalesef…

Durum bu noktaya geldikten sonra Aziz Başkan’ın istemeyerek de olsa kaptan’a kapıyı göstermesinden başka da çare yoktu. Alex anlaşamadı diye hocayı göndermesi takım disiplini açısından çok daha büyük sorunlara yol açabilir, Aykut’tan sonra gelecek her hoca için handikap olabilirdi…

Ateşlediği fitilin buralara kadar geleceğini tahmin etmiyordu elbette, arkasında böylesine sağlam duran bir başkan, yanında Alex’gibi bir yetenekle, Aykut Fenerbahçe’de çok büyük işler yapabilirdi…Yazık oldu… Daha önemlisi bu üçlüyü birlikte görmek isteyen ve destekleyen taraftara yazık oldu…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir