Çok değil bir kaç ay önce milletvekili ve vekil emeklisi maaşlarına yapılan kıyak zammı tartışıyorduk… Geçim sıkıntısı ile mücadele eden millet ve killeri oturmuş bu büyük yaraya çare olmuş, “bir milletin zenginliği vekilinin refahı ile eşdeğerdir” diyerek kendi maaşlarına %100 zam yapmış, memleket büyük bir ayıptan kurtulmuştu…
Mevzu döndü dolaştı yüzde yüzlük vekilleri memur zamları ile yüz yüze getirdi… Bütçeye yükü düşünülmeden yapılan zam ile 6’ncı maaşlarını alan vekiller ve hükümet üyeleri, iş memur zammı olunca aynı bonkörlüğü sergileyemediler. Yüzde “üç’ün biri” ilk altı ay, yüzde “üç’ün biri” ikinci altı ay olmak üzere yıllık %6lık bir zammı lütfetmeye yeltendiler. Sebeb-i yeltenmeyi de milli bütçe dengesine getirip dayandırdılar. Ortalama 4000 TL civarında zam farkı alan bir vekil, ortalama 60 tl zam alacak olan kaç memurun maaş farkını tek başına cebine indirdiğini varın siz hesap edin… Ne kadar adil bir paylaşım olduğunu siz değerlendirin. Kendini milletin hadimi olarak gördüğünü iddia edenlerin, milleti ne olarak gördüklerinin ispatıdır bu.
“Aman ha Yunanistana döneriz.” aba altı tehditleri ile tepkileri püskürtmeye çalışmak yüzsüzlüğün dik alasıdır. Bir tarafta 550 vekil var, öbür tarafta 5.5 milyon memur var deyip “seçkin az’a” çok, “sessiz çok”a az şeklindeki adaletsiz bütçe paylaşımı kabul edilir değildir. Bütçe de tasarrufa gidilecekse, topyekün gidilir. Marabalara 5, ağalara 15 matığıyla hareket edip sosyal adalet geyiği yapmak inandırıcı olmuyor.