Hallacı Mansurun felsefesiyle yürüyüp “enel hak” diyen ve bu yüzden de derisi yüzülerek öldürülen divan şairi seyyid nesimi, kendisinden çok sonra yaşamış halk ozanı kul nesimi ile karıştırılır genelde… birincisi enel hak dediği için 15. yy. da halepte öldürülen seyyid nesimi, diğeri ise en bilinen eseri ile haydar’ın sahibi(ben melanet hırkasını) kul nesimidir. seyyid nesimi şiirlerinde bolca arapça kelimeler bulabilirsiniz. kul nesiminki ise daha sade bir türkçedir. kul nesimi 17. yy da anadoluda, seyyid nesimi ise anadolyu gezip, diyarbakırda da bir ara kalmış olmasına karşın halep’te uzun süre ikamet etmiştir. seyyid nesimi hurufi-alevidir, kul nesimi ise bektaşi-alevidir. ali sevgisini anlatırken de bu farkı görebilirsiniz, kul nesimi haydar der, seyyid nesimi hurufilikte ali nin anlamını da bilerek bolca ali der. Ama her ikisi de söz ustasıdır vesselam, gelin varalım bu dem alemlerine dalalım;
Seyyid nesimi;
Bende sığmış iki cihan, ben bir cihana sığmazam,
Gevheri la mekan benem, kev ü mekana sığmazam.
Anlamı:
iki cihanı anlıyor ve kabullenebiliyorum ama bir cihan bana yetmiyor,
mekan ve mekansızlık cevheri bende ama şu varlık mekanı bana yetmiyor…
Kevn ü mekandır ayetüm, zata gider bidayetm,
Sen bu nişan ile beni bil ki nişana sığmazam.
Anlamı:
Bütün mekanlar ve alem varlığımın delilidir ve işin sonu da Allah’a varır
sen beni bu işaretle tanı ve bil, gerçi ben o işaret de beni tarif etmeye yetmez…
Kimse güman ü zann ile olmadı Hak ile biliş,
Hak’kı bilen bilir ki ben, zann ü gümana sığmazam.
Anlamı:
Hakkı bilenler ona kuşku ile bakmazlar,
Hakkı bilenler de bilir ki, kuşkular ve zan benim için yeterli değildir…
Surete bah u maniyi suret içinde tanı kim,
Cism ile can benem, veli cisme vü cana sığmazam.
Anlamı:
Surete bak, suretin içindeki manayı ve ruhu gör ve tanı
Suret de ruhda bende vardır, ancak ruh da suret de bana yetmez…
Hem sadefem, hem incüyem, haşr ü sırat esenciyim,
Bunca kumaş u raht ile ben bu dükkana sığmazam.
Anlamı:
Yani hem inciyi saran sedef’im hem de incinin kendisiyim ama sırattan geçmek üzere yeniden diriltileceğim
ama mal mülk işine kafa yoruyorum bunca giyecek ve binek le zannederim orası da bana yetmez…
Genci cihan benem ben uş, ayni iyan benem ben uş,
Gevheri kan benem ben uş, bahre vü kana sığmazam.
Anlamı:
mal mülk şöyle dursun hazinenin özü benim,
ben ne inci gibi okyanuslara sığarım, ne de okyanusların sığdığı yere sığarım…
Arş ile ferş ü kâf ü nûn bende bulundu cümle çün
Kes sözünü uzatma kim şerh u beyâna sığmazam
Anlamı:
yeryüzü ve gökyüzünde de olduğu gibi benim var oluşumda da kaf ve nun harflerinin kudredi var (kaf ve nun Allah’ın “Kün” -“ol” emrini işaret etmektedir.)
kes sesini beni tarif etmeye kalkma çünkü ben sözlere ve anlamlara sığmam…
Gerçi muhiti azamem, adem adımdır ademem,
Dar ile kün fe kan benem, ben bu mekana sığmazam.
Anlamı:
gerçi bütün bu mühitin sahibi de benim, adem demişler insana ben bu yüzden ademim,
bu mühit de benim bu mühitte ol emri ile olan da benim ama ben bu mekana da sığmıyorum…
Can ile hem cihan benem, dehr ile hem zeman benem,
Gör bu latifeyi ki ben, dehr ü zamane sığmazam.
Anlamı:
Ruhla aynı cihanı paylaşan, âlemle aynı zamanı yaşayan benim.
Ancak şu tuhaf duruma bak ki, ben ne bu âleme, ne de bu zamana sığarım.
Encüm ile felek benem, vahyi bilen melek benem,
Çek dilini vü epsem ol, ben bu lisana sığmazam.
Anlamı:
Yıldızlarla felek benim. Vahiy de, onu getiren melek de benim.
Ey benim hakkımda konuşan kişi! Dilini tut ve konuşma, çünkü ben senin diline de sığmam.
Zerre benem, güneş benem, Çar ile penç ü şeş benem,
Sureti gör beyan ile, bil ki bu şana sığmazam.
Anlamı:
En küçük varlık da, güneş de benim. Dört (dört unsur: toprak, su, rüzgâr, ateş), beş (beş duyu) ile altı (altı yön: sağ, sol, ön, arka, üst, alt) da benim.
Sözle anlatılan görünüşe bak, ancak ben anlatmaya da sığmam.
Nar benem, şecer benem, Arşa çıhan hacer benem,
Gör bu odın zebanesin, ben bu zebana sığmazam.
Anlamı:
Ateş (Tur Dağı’nda Hz.Musa’nm gördüğü ateş) ile ağaç (Hz.Meryem’in hamileyken tutunduğu ağaç) benim. Göğün son katma çıkan taş da benim.
Bu ateşin zebanisini, yani cehennem meleğini gör. Çünkü ben bu dile de sığmam
Şems benem, kamer benem, şehd benem, şeker benem,
Ruhi revan bağışlarım, ruhi revana sığmazam.
Anlamı:
Güneş benim, ay benim, bal benim, şeker benim.
Herkese akıcı bir ruh bağışlarım, ancak kendim bu akıcı ruha sığmam
Gerçi bugün Nesimi’yem Haşimi’yem, Kureyşi’yem,
Bundan uludur ayetim, ayet ü şana sığmazam.
Anlamı:
Her ne kadar bugün Nesîmî diye anılmaktaysam da Kureyşî sülalesinin Haşimî boyundanım.
Bunun için delilim uludur, fakat bu yüzden şana ve delile sığmam
Kul Nesimi: